Ali Haydar Fırat yazdı | 4. Modernleşme süreci ya da modernleşme 4.0
Yeni Bir Dönemin Zorunluluğu
Türkiye’de modernleşmenin yeni bir müdahaleye ihtiyacı var. Modernleşme sürecinin sol, sosyal demokrat bir yaklaşımla kendinden önceki süreçleri aşan geniş ve cesur bir toplumsal uzlaşmayla, demokratik içerikte, devrimci bir özle yenilenmesi tarihsel önemdedir. Geride kalan üç modernleşme deneyimlerinin eksikliklerini, yetersizliklerini, olumsuzluklarını aşacak kapsamlı bir demokratik müdahaleye gerek bulunmaktadır. Yaşanan krizler ne dönemseldir ne de salt bir iktidara bağlıdır. Ancak yönetsel düzeydeki yanlışlıklar ülkemizdeki modernleşme sürecinin akıbetini olumsuz bir noktaya taşımıştır. Bugün geldiğimiz nokta adeta hiç modernleşme çabası, mücadelesi vermemiş, böylesi bir birikim sağlamamışçasına dağınık, kaotik ve modernleşme felsefesinin çok uzağında, ağır bir savrulmanın içinde toplumu bir cendereye sokmuştur. Modernleşmeye dönük evrensel ve ulusal eleştiriler, post modern dönem ve bugün içinde olduğumuz “hakikat sonrası dönem” modernleşme sürecinin bitimi olarak tanımlansa da aslında bu kavramsal ve kategorik eleştirilerin yeni bir durum, düzen yaratmadığı da ortadadır. O nedenle Türkiye’de modernleşmeyi yeniden radikal bir çerçevede ele almak, yeniden tanımlamak, tasarımlamak ve geleceğe yön vermek gerekmektedir. Bunu yapacak tek aktör ise Türkiye’nin soludur. Modernleşmenin sol versiyonunun gösterime girmesi gerekmektedir. Modernleşme 4.0’ın solun eli ile yürütülmesi tarihi bir zorunluluktur. Yurttaşlık temelinde, kimliklere hapsolmayan, daraltıcı hiçbir önyargıyı taşımayan herkesi demokrasi, adalet, eşitlik ve özgürlük temelinde bir araya getirecek bu modernleşme süreci hem ülkenin temel sorunlarının çözümünde hem de modernleşme sürecimizin başarıya ulaşmasında çok büyük bir imkan yaratacaktır.