Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş, TÜİK’in TÜFE hesabında dikkate aldığı madde sepetini değerlendirdi. Aktaş, yazısında şunları ifade etti:

*Listede 55 kalem mal ve hizmet bulunuyor. Bu kalemlerin bir kısmındaki fiyatlarda bir tuhaflık yok, en azından bana göre. Örneğin dana ve kuzu eti fiyatları. Piyasada elbette daha pahalısı da vardır ama bu fiyatlar Türkiye ortalamasını gösterdiği için makul sayılır. Ne var ki fiyat makul gibi görünüyorsa da geçen yıl ilk ve ikinci yarıdaki artış oranları sanki bir tuhaflığa işaret ediyor. 

*Dana eti fiyatları yılın ikinci yarısında neredeyse hiç artmamış, kuzu etinde ise yalnızca yüzde 7’ye yakın artış var. Hele tavuk eti! 2024’ün tümündeki artış yalnızca yüzde 26 olmuş, üstelik ikinci altı ayda fiyatlar artmak bir yana yüzde 5 gerilemiş. Sizce bu makul mü?

'En ucuzu bulunmuş gibi'

*Peki ya yumurta fiyatları! Piyasadaki en ucuz yumurta aranıp bulunmuş gibi; 4,8 lira, 5 lira bile değil. Daha tuhafı 2024’ün ilk yarısında yumurta fiyatları yüzde 28 gerilemiş. Sonra ne olmuşsa olmuş ve ikinci yarıda tam yüzde 93 artış yaşanmış. Tavuklar 2024’ün ilk yarısında tam kapasite yumurtladılar ama ikinci yarıda ülke çapında greve giderek arz-talep dengesini bozdular da mı bu fiyat anormalliği yaşandı? İzahı olmayanın mizahı oluyor işte...

*TÜİK’e göre kira aralık ayında 8 bin 176 lira düzeyinde. Kira geçen yıl ilk altı ayda yüzde 47, ikinci altı ayda yüzde 40 artmış, yıllık artış da yüzde 106 olarak gerçekleşmiş. Kira konusu çok karışık ve hesaplamasında sıkıntı var. TÜİK temel olarak kira kontratlarının yenilenmesiyle ortaya çıkan artışı izliyor. Bir anlamda portföyde sayılan bir konutun boşalıp yeni kiracıya verilmesi halinde ortaya çıkan artış da dikkate alınıyor. Bu tür durumlarda kira çok yüksek olabiliyor, haliyle artış oranı da yükseliyor. Ancak TÜİK ‘gerçekleşen kiralamaları’ izlediği için kiraya verilmek üzere bekleyen, talep edilen kira tutarı da ‘durduğu yerde’ yükselen konutları TÜFE kapsamında dikkate almıyor. Çünkü ortada bir işlem yok. Dolayısıyla 8 bin 176 lirayı bu boyutuyla da düşünmek gerekiyor.

'Bu hesaplamanın doğrusu ne?'

*Bu tutar, yeni kiralanacak konutlar için söz konusu olmayacak kadar düşük. 8 bin 176 lira, yalnızca yıllardır aynı evde oturan ve TÜFE’deki artışın izin verdiği boyutta zam yapanlar için geçerli olabilir. Peki bu hesaplamanın doğrusu ne? Bu sorunun basit bir yanıtı yok. Teoride kira artışının bu şekilde, yani TÜİK’in yaptığı gibi izlenmesi doğru görünüyor. Ama pratikte pek de öyle değil. Örneğin 10 bin liraya oturmakta olduğu evden herhangi bir nedenle çıkan ve yeni evi ancak 25 bin liraya bulabilen bir aile için hesaplama tümüyle değişiyor. Ama TÜİK’in hesaplamasında bu durumda olanlar dikkate alınmıyor. TÜİK için önemli olan kiranın 10 binden nereye çıktığı.

Borsa güne nasıl başladı? Borsa güne nasıl başladı?

*TÜİK devlet hastanelerine ve özel muayenehaneye gidenlerin ödediği paranın ortalamasını alıyordu. Yani örneğin 100 hastanın 99’u para ödemeden devlet hastanesinde muayene oluyor, 1 hasta ise özel muayenehaneye giderek 3 bin 500 lira ödüyor; böylece 100 kişinin cebinden ortalama 35 lira çıkıyordu. Hesap kabaca böyle yapılıyordu. TÜİK bu yazımdan sonra 7 Ağustos 2024 tarihinde bir açıklama yaptı. 06212 kodlu ‘uzman doktor ücreti’ başlığı altında uzman doktorlara muayene için devlet hastanesinde ödenen muayene katılım payının, muayenehanede ödenen ücretin, özel hastanede ödenen ücretin ve ilaç katılım payının bulunduğunu açıkladı. TÜİK baktı ki tanım kafa karıştırıyor ya da ben ve benim gibiler bu konuyu manipülasyon malzemesi yapıyor(!), tuttu 0621201 kodunun daha önce ‘uzman doktor muayene ücreti’ olan tanımını ‘ayakta tedavi hizmetleri’ olarak değiştirdi. Ama TÜİK bu değişikliği bir yerde yapmayı unuttu! TÜFE’nin ‘ana gruplar itibarıyla madde sepeti listesi’nin 269’uncu sırasında yer alan 0621201 kodundaki hizmet halen ‘uzman doktor muayene ücreti’ olarak duruyor.

'Kimse bu konuyu manipüle etmeye kalkışmasın'

*TÜİK’e çağrımdır! Yeni bir yıla girdik ve her yıl olduğu gibi TÜFE madde sepeti yenilenecek. Buyurun, madem söz konusu kalem dört alt kalemden oluşuyor, her birine yeni bir kod ve ağırlık verin. Kimse bu konuyu manipüle etmeye kalkışmasın; özel hastaneye gidenlerin, özel muayenehaneye gidenlerin ödemesinde ne kadar artış olduğunu görelim. O kalemi detaylandırmak için bundan iyi zamanlama mı olur? Hem bu dört alt harcama kalemi niye tek kalemde birleştiriliyor ki? Türkiye’de milyonlarca çocuk ve genç devlet okuluna gidiyor ve en azından görünürde bunlar için aileleri para ödemiyor. Ama diğer yandan milyonlarca çocuk ve genç de özel okula gidiyor. Şimdi bu öğrenciler için ‘Şu kadarına para ödenmiyor, şu kadarı için ödeme yapılıyor, bunun da ortalaması şu’ deniliyor mu? Niye sağlık için bir ortalama alınıyor?
Gelelim haziran ayında 33,69 lira olan eski adıyla uzman doktor muayene ücreti, yeni adıyla ayakta tedavi hizmeti bedelinin aralık ayında ne olduğuna... 33,69 liradan 34,47 liraya çıkmış... Altı ayda tam yüzde 2,32 artış! 2024 yılı boyunca da tam yüzde 7,28 artış! Artık bu durum komik ötesi bir duruma geldi! Deniliyorsa ki ‘Bu kadar şehir hastanesi yapıldı, vatandaş zaten ağırlıkla buralara gidiyor’; peki bir randevu almaya çalışsanıza!

'Doluya koysan almıyor, boşa koysan dolmuyor'

*Üniversite öğrencilerinin yurt ücreti aralık ayında yalnızca 696 lira. KYK yurtlarında bu dolayda ücret bulunabilir de bu hesap yapılırken niye ortalama alınıp özel yurtlar hesaba katılmıyor acaba? Yok katılıyor da ancak bu tutar mı bulunuyor? Ya kreşler? Gördüğümüz fiyat 9 bin 956 lira. Herhalde bu fiyat yıllık değildir, aylıktır! Peki aylık olabilir mi; hayır olamaz, ortalama için çok yüksek. Peki yıllık olabilir mi, eğer öyleyse bu fiyatın lafı bile edilmez. Aylığı 830 liraya gelir. Doluya koysan almıyor, boşa koysan dolmuyor!

*TÜİK’e göre aralık ayında özel ilköğretim ücreti yıllık bazda 109 bin, özel lise ücreti 124 bin lira. Bedava! Özel üniversite ücreti ise 415 bin lira. Bu olabilir; adı vakıf üniversitesi olup ortalamayı çok aşağı çekenler olduğu biliniyor. Bir de dershane ve kurslar var, 82 lira gibi bir fiyat görünüyor ama bunların ne olduğu pek anlaşılamıyor.”