AK Parti’nin merkez sağ ile imtihanı
PEKER SONRASI SOYLU
Pandemi sürecinin başında ortaya çıkan genelge krizi sonrası istifasını açıklayan lakin ortaya çıkan ciddi toplumsal tepki ve Erdoğan’ın iknasıyla geri çekilen Soylu, gücünü ilk kez bu dönemde geniş çevrelere göstermiş oldu. AK Parti içerisinde başka kliklerle girdiği rekabetle de dönem dönem konuşulan Soylu’yu artık daha da hayati kılan mesele yazının başında da bahsettiğimiz merkez sağ siyasetin AK Parti’deki temsilcisi olmuş olması. Soylu’nun Peker iddiaları sonrası çıktığı canlı yayında sürekli DP geçmişini hatırlatması da bunun önemli işaretlerindendi. Bir merkez sağ ve İslamcılık ittifakı olarak serpilen AK Parti’nin merkez sağ oyları ve aktörleri uzun yıllardır tutabilme becerisi son yıllara değin oldukça güçlüydü. CHP’nin 2019 yerel seçimlerinde daha merkezden gösterdiği isimlerin yerel seçim başarıları bu kasın artık zayıfladığını en azından seçmenler nezdinde zayıfladığını göstermişti. Bozulan ekonomik kriz, CHP’nin büyükşehir belediyelerinin imkanlarıyla merkez seçmen ile ilişkilerinin güçlenmesi, AK Parti’nin ana omurgasından kopan DEVA Partisi’nin varlığı AK Parti’nin merkez sağ oylar ile bağını zayıflatacağını gösterirken merkez sağ ekolünün iktidar içindeki taşıyıcısı Soylu’nun AK Parti’de elini güçlendirebilir.
Soylu’nun kişisel siyasal ikbalinin ve bunun AK Parti’de doğurabileceği yeni liderlik krizlerinin ötesinde merkez sağdan gelen isimlerin AK Parti kitlesi nezdinde ilk defa bu denli etkileyici olmayı başarması merkez ile kurulan dilin zayıflamaya başlaması düşüşe geçen AK Parti için asıl tehlikenin merkez sağdan olabileceğini gösteriyor.