Loading...
Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayına kesinlikle oy vermeyecek olan Kürt seçmenin, Altılı Masa adayına da oy vermemesi iktidarın lehinedir. Bu durum, HDP’nin Altılı Masa’nın tutumu nedeniyle Emek ve Özgürlük İttifakı’yla birlikte cumhurbaşkanı adayı çıkarması veya Altılı Masa’nın adayının HDP seçmeninin oy verebileceği asgari niteliğe sahip olmaktan uzak bir kişi olması biçiminde de gerçekleşebilir.Üç seçenekten birinin Kürt seçmen tarafından satın alınması için baskı, şiddet, dezenformasyon, tehdit, hile ve her türlü hukuksuzluğa başvuruluyor. Kürt seçmenin boykot, pasif oy kullanmamak gibi yöntemlerle sandıktan uzaklaşması amaçlanıyor. Buna Kürt seçmeni, iktidar partisinin 2017 referandumunda, 2018 milletvekili seçimlerinde Kürt illerinde uyguladığı özel politikalar, Kürtler siyasetçilerine ve hak savunucularına yönelik politikaları ve gayri resmi OHAL uygulamaları zorlayacaktır. Altılı Masa’nın bugünkü HDP’yi dikkate almama ve iktidarın Kürtlere yönelik zulüm politikaları, belki Kürt seçmenin bir bölümünü sandıktan uzaklaştırabilir. Bu durum, bugünkü siyasal ortamda HDP’ye veya Kürt hareketine rağmen de gerçekleşebilir. İktidar, esas olarak Kürt seçmeni buna yönlendirmeyi başardığı ölçüde ilk turda seçimi kazanacağını bildiğinden, seçmeni buna zorlamak için elinden gelenin fazlasını yapacaktır. Çünkü HDP seçmeninin sandığa gitmemesi Cumhur İttifakı’nın lehinedir. Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayına kesinlikle oy vermeyecek olan Kürt seçmenin, Altılı Masa adayına da oy vermemesi iktidarın lehinedir. Bu durum, HDP’nin Altılı Masa’nın tutumu nedeniyle Emek ve Özgürlük İttifakı’yla birlikte cumhurbaşkanı adayı çıkarması veya Altılı Masa’nın adayının HDP seçmeninin oy verebileceği asgari niteliğe sahip olmaktan uzak bir kişi olması biçiminde de gerçekleşebilir. Nasıl gerçekleşirse gerçekleşsin, her iki durumda da muhalefetin cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmasının garantisi olan ortak tek adayda buluşma engellenmiş olacaktır. AK Parti, bütün Kürt seçmeni gözden çıkarmış değil. HDP’ye oy vermekten uzak seçmeni kazanmak için bir plan dâhilinde şimdiden yoğun bir biçimde çalışıyor. Kürtlerin kanaat önderlerinin, dini cemaat liderlerinin, HÜDAPAR başta olmak üzere bazı Kürt partilerinin desteğini kazanmak için özel görevlendirmeler yapılmış durumda. Bu çalışma için komisyon kurulmuş durumda. Bazılarını Cumhurbaşkanı Sarayda misafir ediyor. Kırılmış gönüllerini almaya, kopuşların önüne geçmeye çalışıyor. Birçoğuna yeni iş sahaları açılıyor, değişik olanaklar sunulduğu bölgeden gelen haberler arasında yer alıyor. Bunlar, AK Parti’nin çıkmaz sokakta olduğunun, zorlandığının işaretleri. Bütün bu tablo karşısında, Altılı Masa liderlerinin, HDP siyasi sürece dahil olmadan, seçmeninden oy vermesini beklemesi gerçekçi değildir. Hele de kimi liderin “biz AK Parti-MHP seçmeninden oy istediğimiz gibi HDP seçmeninden de oy isteyeceğiz ve alacağız” diye konuşması tam bir akıl tutulmasıdır. Kendilerini dev aynasında görüyorlar. HDP aday çıkarmanın İktidarın işine geldiğinin ve sonucunun çok vahim olabileceğinin farkında olarak 15 aydır Altılı Masa’nın küçük bir adım atmasını bekledi. En küçük bir gelişme yaşanmadı. Buna rağmen HDP’nin dışlandığı, yok sayıldığı koşullarda HDP’nin cumhurbaşkanı adayı çıkarmasına itiraz etmek ve Kürt seçmenin gözü kapalı Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı adayına oy vermesini beklemek veya savunmak, siyaseten düşkünlük ya da tam boy aymazlıktır. Demokratik muhalefet olabilmek için başka şeylerin yanı sıra, AK Parti’nin Kürt seçmene yönelik taktiklerinin farkında olmak ve bunları boşa çıkaracak taktikleri, stratejiyi geliştirmek gerekir. Aksi halde, Diyarbakır da Ankara siyasetine sırtını dönerse, işler daha da zorlaşır.