Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), enflasyonun kasımda yüzde 4,06, son 12 ayda ise yüzde yüzde 86,76 arttığını açıklamıştı.
Türkiye İstatistik Kurumu da (TÜİK) ekim ayı tüketici fiyat endeksi (TÜFE) verilerini açıkladı. Buna göre kasım ayında enflasyon aylık yüzde 2,24, yıllık yüzde 47,09 oldu.
TÜİK'e göre enflasyon ekimde aylık yüzde 2,88, yıllık enflasyon yüzde 48,58 olmuştu.
Zaman zaman partisine yönelik uyarı ve eleştirilerde bulunan eski AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar da TÜİK’in yıllık enflasyonu yüzde 47.09 olarak açıkladığını ancak piyasadaki fiyatlamada bir ölçünün kalmadığını ifade etti.
TÜİK, yıllık enflasyonu yüzde 47.09 olarak açıkladı.
— Şamil Tayyar (@samiltayyar27) December 3, 2024
İnandırıcıdır, değildir, ayrı bir tartışma konusu.
Asıl sorun, piyasadaki fiyatlamada ölçünün kalmamasıdır.
Kimi meslek grupları fırsatçılıkta sınır tanımazken, kimileri yaşadıkları zorlukları, kendi ürettikleri mal ve…
Bu nedenle asgari ücrette resmi enflasyon oranına göre yapılacak artıştın tatmin edici olmayacağını belirten Tayyar, “Çünkü ‘makuliyet’ kalmadı. Resmiyetle piyasa dengesi mutlaka kurulmalı diye düşünüyorum. Korkmayın, asgari ücret 25 bin liranın altında olmasın. Piyasada bu ücretin altında zaten işçi bulmanız mümkün değil. Aksi, kayıt dışılığı teşvik eder, fiyatları şişirir” ifadelerini kullandı.
Şamil Tayyar’ın sosyal medya hesabından paylaştığı mesaj şöyle:
“TÜİK, yıllık enflasyonu yüzde 47.09 olarak açıkladı.
İnandırıcıdır, değildir, ayrı bir tartışma konusu.
Asıl sorun, piyasadaki fiyatlamada ölçünün kalmamasıdır.
Kimi meslek grupları fırsatçılıkta sınır tanımazken, kimileri yaşadıkları zorlukları, kendi ürettikleri mal ve hizmetlere ayarsız şekilde yansıtıyorlar.
Kira zirvede.
Gıda takipte.
Eğitim/sağlık peşlerinde.
Tadilat, bakım, nakliye, vale, oto yıkama gibi hayatımızın içinde olan ama enflasyon sepetinde bulunmayan nice kalemdeki fiyat artışı, hiçbir kalıba sığmıyor.
Bu korsan piyasa bir şekilde enflasyonu körüklüyor.
Sanıyorum burada piyasa denetimi kadar güven duygusu da önemli.
Yani inandırıcılık.
Bir de gerçekçilik.
Su kendi mecrasında akmazsa başka yataklar bulur.
O sebeple yarın asgari ücret, emekli ve memur maaşlarında resmi enflasyon oranında yapılacak artış, tatmin edici olmaz.
Çünkü ‘makuliyet’ kalmadı.
Resmiyetle piyasa dengesi mutlaka kurulmalı diye düşünüyorum.
Korkmayın, asgari ücret 25 bin liranın altında olmasın. Piyasada bu ücretin altında zaten işçi bulmanız mümkün değil.
Aksi, kayıt dışılığı teşvik eder, fiyatları şişirir.
Şimdi olduğu gibi.”