TBMM Genel Kurulu'nda İYİ Parti'nin kamu çalışanları ve emeklilerin ekonomik kriz koşullarında ezilmesini önleyecek kalıcı politikaların geliştirilmesi amacıyla verdiği grup önerisi AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Önergenin gerekçesini açıklayan İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, "yalancı" olarak nitelediği TÜİK'in rakamlarına göre açıklanan zamların yurttaşları her geçen gün daha da yoksullaştırdığına dikkati çekerek şunları söyledi:
* Kira artışları yüzde 60'lara dayanıyor, üniversite harçlarına yüzde 44 zam yapılıyor, temel ihtiyaç maddeleri başta olmak üzere her şey sürekli artıyor; buna karşın, asgari ücrete yüzde 30, memur ve emeklilerine yüzde 11, işçi emeklisine de yüzde 15 küsur zam reva görülüyor. Bu rakamlar vatandaşın insanca yaşama hakkının hiçe sayıldığının en net göstergesi. Çarşıya, pazara, markete giden herkes biliyor ki yalancı TÜİK'in açıkladığı rakamlar vatandaşın gerçeğiyle bağdaşmıyor; memur ve emeklilere verilen zamlar bu sahte rakamlar üzerinden belirleniyor ve insanlarımız enflasyon karşısında her geçen gün daha da yoksullaşıyor.
* 2025 yılı vergi, harç ve cezalardaki yeniden değerleme oranını yüzde 44 açıkladınız. 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 21 bini, yoksulluk sınırı 72 bin 500'ü geçti. Hâl böyleyken, bugün lisans mezunu, 9'un 1'indeki en düşük memurun 2024 maaşı 40 bin lira, zamlardan sonra 45 bin 531 liraya yükselecek. 17 bin 500 lira olan en düşük emekli aylığı ise yüzde 11,55 artışla 19 bin liraya çıkacak. Bunlar yaşanabilecek ücretler değildir. İnsanca yaşayacak zamlar verilmelidir. Yetkili sendika MEMUR-SEN ve TÜRKİYE KAMU-SEN ne yapıyorlar? Bakanlığın önünde basın açıklaması. Böyle sendikacılık olmaz. Eğer bugün temsil ettiğiniz kitleler açlığa, yokluğa, yoksulluğa mahkûm edilirken yasal hakkınız olan iş bırakmayı kullanmayacaksanız, söyleyin, ne zaman kullanacaksınız?
Kaya: Vatandaşımızın alın teri, maalesef bir avuç zenginin havuzuna akıtılacak
Saadet Partisi Grubu Gaziantep Milletvekili Ertuğrul Kaya, 2025 yılı bütçesinde yer alan faiz ödemelerinin emeklinin ve memurun cebinden çalınacağına dikkati çekerek şöyle konuştu:
* Bu ülkede, çalışanların ücretlerine yapılan zamlar, güvenilirliği kalmamış TÜİK verilerine göre yapılıyor maalesef. Hükûmet, rotasından çıkardığı ekonomiyi rakamlarla oynayarak yeniden rayına sokmaya çalışıyor ama hayal görüyorlar, rüyanızda bile düzeltemezsiniz. TÜİK verilerinin güvenilirliğinden eminseniz buyurun, önergeye destek verin. 2025 yılında 1 trilyon 950 milyar lira faiz ödeyecek bu ülke. Emeklilerimizin, memurlarımızın, esnafımızın cebinden alınan paralar tefecilerin cebine gidecek maalesef. 85 milyon vatandaşımızın alın teri, maalesef bir avuç zenginin havuzuna akıtılacak.
* Kayınbaba ve damadın el ele ekonomiyi ateşe verdiği dönemde 1 Ocak 2019'da başlayıp 2020'nin eylülüne kadar sırf 2019 yerel seçimlerini kazanmak için 'Bu ülkede biz ekonomiyi çok iyi yönetiyoruz, bakın dolar yerinde sayıyor' algısını milletimizin zihninde oluşturmak için hepimizin, 85 milyon vatandaşımızın paralarını cayır cayır yaktılar. Uyardık, kâr etmedi, durdular mı? Durmadılar. Bu 128 milyar doların üstüne 2 kere daha 128 milyar doları cayır cayır sattılar. Arka kapıdan satılan dolarlar 400 milyar dolara yakın bir rezerv, hakikaten yazıktır, günahtır diyoruz.
Akın: Halkımızın cebindeki hırsızlık 473 tane ekmeğin çalınmasına tekabül etmekte
DEM Parti adına İzmir Milletvekili İbrahim Akın da TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarına tepki göstererek TÜİK'in bir siyasi partinin kurumu haline geldiğini ifade etti. Akın'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
* TÜİK, iktidarın halkın cebindeki parayı çalma makinası hâline gelmiş bir olgudur çünkü TÜİK şu aşamada gerçekten yaptığı bütün araştırma ve tespitlerle gerçekleri saklamaktadır ve Türkiye halkları asla TÜİK'in belirlediği enflasyon rakamlarına inanmamaktadır. Enflasyon rakamları konusunda mevcut koşullarda 2 tane kurumun yüzde 100 farklı rakamları vardır. Halkımız bu kadar devlet kurumuna inanmamakta haklıdır çünkü bütün devlet kurumları bir siyasi partinin kurumu hâline gelmiştir. Dolayısıyla inandırıcılığını yitirmiş durumdadır.
* Memurların iki yılda bir sendikalarla yapılan sözleşmelerle fiyatları belirlenmektedir ve eksik aldığı da TÜİK'in belirlediği enflasyon rakamlarına göre artırılmaktadır. Dolayısıyla, bu koşullarda belirlenen rakamlar zaten gerçeği yansıtmamaktadır. Birincisi, TÜİK'in mevcut koşullarda özellikle düşük ve orta gelirli vatandaşlarımızın tükettikleri değerler üzerinden yapması gerekir, aksi takdirde doğru bir tercih yapılmamaktadır.
* Bunun için şeffaf olması, açık olması gerekir ve aynı zamanda bir kıyaslama yaptığımızda çok açık bir şey görüyoruz ki bu gerçeklerle bağlantılı olarak değerlendirdiğimizde 2022 yılında asgari ücretle ekmeğin birim fiyatı açısından bakıldığında 1833 tane ekmek alınabiliyorken 2024 yılında bu rakam 1360'a düşmüştür yani halkımızın cebindeki hırsızlık 473 tane ekmeğin çalınmasına tekabül etmektedir. Dolayısıyla, hırsızlık makinesi hâline gelen bu kurumun şu andaki mevcut hâliyle sürdürülmesi doğru değildir çünkü iktidarın siparişi üzerine rakamlar belirlenmiş, halkın cebindeki paralar fiilen çalınmaktadır.
CHP'li Kaya: Halka karışmayıp masa başında politika yapınca böyle oluyor işte
CHP Antalya Milletvekili Aykut Kaya, iktidarı halka karışmayıp masa başından politika üretmekle eleştirirken emeklilere sırt dönüldüğünü belirtti. Kaya'nın açıklamaları şöyle:
* Yıllık enflasyon TÜİK'e göre yüzde 44,4, İTO'ya göre yüzde 55,3 oldu ama AK Parti'nin asgari ücretliye reva gördüğü artış yüzde 30'da kaldı. Memurlar ile emeklilere ise yüzde 11,5 ve yüzde 15,75 yeterli görüldü. Bu artışların yeterli olduğunu düşünmek için zamdan önceki düzeylerin de yeterli olduğuna inanmak lazım. Halka karışmayıp masa başında politika yapınca böyle oluyor işte. Masa başında da görebileceğiniz gerçekler var, mesela açlık seviyesinin 23 bin 256 lira, ülkedeki ortalama kiranın 19 bin 922 lira olduğunu da bileceksiniz, 2 emekli aylığıyla kirada bir evde yaşamak isteyenlerin kirayı ödedikten sonra kalan gelirleriyle gıda masrafını sadece 23 gün karşılayabileceğini ve ayda 7 gün aç kalacaklarını da bileceksiniz.
* Emeklilere âdeta sırtınızı döndünüz. 2009-2024 döneminde, on beş yıllık dönemde emekli sayısı yüzde 85,3 arttı. Bunun en önemli şekilde arttığı dönem EYT dönemi. Ancak emekli sayısı artmasına rağmen emeklilerin bütçe içerisinden aldığı pay yüzde 2,7 düştü yani daha çok emekli artık daha az pay alıyor. Emeklilerin hakkını yok sayıyorsunuz.
İktidar, düşük ücret ve aylık artışlarına gerekçe olarak enflasyonla mücadeleyi öne çıkarıyor ama insan gibi yaşayabilmek, ekonomiyi düzeltme anlayışlarının hiçbir yerinde yok. 'Ücretlerini yeterince artıramadığım insanlar başlarını sokacakları bir ev bulabilecekler mi' diye soran yok. Biz CHP olarak, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in de ifade ettiği gibi, emekçilerimiz adına, emeklilerimiz adına, esnafımız adına, çiftçilerimiz adına, öğrencilerimiz, gençlerimiz adına iktidarınıza kırmızı kart gösteriyoruz.