Gündem

AİHM'den Can Atalay adımı: Hükümetten savunma istedi

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), AYM kararına rağmen tahliye edilmeyen TİP Milletvekili Can Atalay hakkında Türkiye hükümetinden savunma istedi.

Abone Ol

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Gezi Parkı Davası'nda 18 yıl hapis cezası verilen, Türkiye İşçi Partisi'nden (TİP) Hatay milletvekili seçilen ve Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) hak ihlali kararına rağmen vekilliği Yargıtay kararı üzerine düşürülen avukat Can Atalay'a ilişkin hükümetten savunma istedi.

AİHM tarafından bugün yayımlanan bildiride iktidara AYM'nin kararlarına rağmen Yargıtay'ın tahliyeyi engellediği hatırlatıldı ve "Milletvekili seçilme hakkı ihlal edilmiş midir?" diye soruldu.

Bildiride, Can Atalay’ın milletvekili seçilmesi sonrası serbest bırakılmaması ve de yargılamasının yenilenmemesi ayrıca milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin Türk hükümetini savunmasını sunmaya davet etti.

Hukukçu Kadir Öztürk’ün aktardığına göre AİHM’in hükümete yönelttiği sorular şöyle:

"1. Anayasa Mahkemesi'nin, milletvekili seçilmesinin ardından devam eden tutukluluğu nedeniyle ihlal tespitini dikkate alarak, başvuran Sözleşme'nin 5 § 1 maddesini ihlal edecek şekilde özgürlüğünden mahrum bırakılmış mıdır? Özellikle, Anayasa Mahkemesi'nin 25 Ekim ve 21 Aralık 2023 tarihli, başvuranın cezaevinden tahliyesine ve aleyhindeki ceza yargılamasının yeniden başlatılmasına ve askıya alınmasına hükmeden kararları göz önünde bulundurulduğunda, başvuranın özgürlüğünden mahrum bırakılmaya devam edilmesi, 5 § 1 maddesinin amaçları doğrultusunda "hukuka uygun" ve "kanunla öngörülen usule uygun" muydu (bkz. mutatis mutandis, Mehmet Hasan Altan / Türkiye, no. 13237/17, § 139, 20 Mart 2018)?

2. Başvuran, Sözleşme'nin 5 § 4 maddesinin gerektirdiği şekilde, tutukluluğunun yasallığına itiraz edebileceği etkili bir prosedüre sahip miydi? Özellikle, Anayasa Mahkemesi'nin başvuranın devam eden tutukluluğunun yasal olmadığı tespitine rağmen Yargıtay'ın başvuranı tahliye etmeyi reddetmesi nedeniyle bu hüküm ihlal edilmiş midir (bkz. Khlaifia ve Diğerleri / İtalya [BD], no. 16483/12, §§ 128-31, 15 Aralık 2016, ve Yılmaz Aydemir / Türkiye, no. 61808/19, §§ 36-38, 23 Mayıs 2023)?

3. Başvuranın Sözleşme'nin 5. maddesi ve Sözleşme'ye Ek 1 http://No.lu Protokol'ün 3. maddesine tekabül eden haklarının ihlal edildiğini tespit eden Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmamasına ilişkin yargılamalara Sözleşme'nin 6. maddesi uygulanabilir mi? Anayasa Mahkemesi'nin söz konusu kararlarının uygulanmaması nedeniyle başvuranın Sözleşme'nin 6 § 1 maddesi kapsamındaki mahkemeye erişim hakkı ihlal edilmiş midir (ilgili ilkeler için bkz. Bursa Barosu Başkanlığı ve Diğerleri / Türkiye, no. 25680/05, §§ 133-35, 19 Haziran 2018, diğer referanslarla birlikte)?

4. Başvurucunun seçildikten sonra tutukluluğunun devam etmesi ve nihayetinde milletvekili statüsünü kaybetmesi nedeniyle Sözleşme'ye Ek 1 http://No.lu Protokol'ün 3. maddesi uyarınca serbest seçimlerde milletvekili seçilme hakkı ihlal edilmiş midir (bkz. Selahattin Demirtaş/Türkiye (no. 2) [BD], no. 14305/17, § 386, 22 Aralık 2020)?"

Ne olmuştu?

Türkiye'nin en kritik toplumdal davalarına bakan avukatlardan olan Şerafettin Can Atalay, 14 Mayıs 2023'te yapılan genel seçimde TİP'ten Hatay Milletvekili seçildi. Atalay’a verilen hapis cezası, 28 Eylül 2023'te Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nce onaylandı. AYM ise milletvekili seçilmesi nedeniyle 25 Ekim 2023'te Atalay hakkında hak ihlali kararı verdi. Yüksek Mahkeme; yargılamanın durdurulmasına, vekilliğinin kabulüne ve Atalay'ın tahliyesine karar verilmesine hükmetti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kararı uygulamadı ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Daire, 8 Kasım 2023'te AYM'nin süper temyiz mahkemesi gibi davranarak böyle bir hüküm kuramayacağı gerekçesiyle karara uyulmayacağını açıklayarak AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu.

AYM bunun üzerine anayasal zorunlulukları anımsatarak 21 Aralık 2023'te ikinci kez hak ihlali kararı verdi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise 3 Ocak'ta bu kararın yok hükmünde olduğu yönünde bir karar aldı.

Yargıtay’ın kararının 30 Ocak'ta TBMM Genel Kurulu’nda okunmasıyla Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü. Atalay'ın avukatlarının yanı sıra TİP, CHP ve DEM Parti; bu kararın iptali için AYM'ye başvurdu.

AYM'nin 1 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayımlanan gerekçeli kararında, Atalay’ın milletvekilliğinden düşürülmesi kararının “yok hükmünde” olduğu ifade edildi. Bu kararın ardından, Atalay’ın milletvekilliği haklarının iade edilip edilmemesi konusunda gözler Meclis’e çevrildi.

CHP, bu gelişme üzerine Can Atalay’ın durumunu görüşmek Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırdı. 16 Ağustos’taki olağanüstü toplantıda AKP İzmir Milletvekili ve İdare Amiri Alpay Özalan, TİP Milletvekili Ahmet Şık’a yumruklu saldırıda bulundu.

Saldırıyı engellemeye çalışan DEM Parti Grup Başkanvekili ve Kars Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de şiddete uğradı ve kaşı yarıldı.

Meclis'in ikinci kez olağanüstü toplanması için yapılan çağrı ise reddedildi.