T24'ten Murat Sabuncu'ya konuşan Türk, şunları söyledi:
LİNÇ GİRİŞİMLERİBen geçmişte mesela bazı şeyler yaşadım. Samsun'da bir saldırı oldu. Süleyman Bey'den (Demirel) bütün siyasi partilerin liderlerine daha yoldayken beni aradılar geçmiş olsun dediler. Yine Batman'da böyle bir saldırıya uğradım. Yine bütün liderler aradı. Ama şu anda bir siyasi partinin genel başkanı linç edilmek isteniyor veya bir saldırı oluyor bakıyorsunuz iktidardan, cumhurbaşkanından, iktidar mensuplarından, bakanlardan geçmiş olsun bile demeyi düşünmeyen bir dönemi yaşıyoruz. Gittikçe faşizmin kurumsallaştığı bir dönemi yaşıyoruz. Tabii ki ileriye dönük hiçbir zaman umudumuzu kaybetmedik, kaybetmeyeceğiz. Bunun mücadelesini veriyoruz.
DÖNÜŞÜM VARUzun süre Kürtleri yalnızlaştırma politikası izlendi ama bugün görüyoruz ki bir değişim, bir dönüşüm var. Akademisyenden, sosyalistlerden, devrimcilerden Kürtlerle beraber bir demokrasi mücadelesinin o ortak değer etrafında halkların buluşmasını isteyen ve bu konuda çaba gösteren bir kesimin gittikçe güçlendiğini görüyoruz. Bu bize mutluluk veren bir şey.
KİMLİK SİYASETİ YAPMIYORUZ, İNKARA KARŞI ÇIKIYORUZBizim talebimiz adalettir, eşitliktir. Şimdi tabii ki zaman zaman kimlik siyasetinden söz edilir. Biz kimlik siyaseti yapmıyoruz ki. Kimliğimizin inkâr edilmesine karşı çıkıyoruz. Burada bir kimlik siyaseti yok. Dilimizin yasaklanması, kimliğimizin yasaklanması, kültürümüzün yasaklanması karşısında duruyoruz. Kimliğimizi inkâr edenler aslında kimlik siyasetini yapıyor, etnik siyaset yapıyor. Bizim böyle bir tavrımız yok.
UMARIM BU TAVRI İKTİDARA GELDİKLERİNDE DE SÜRDÜRÜRHem Kürtlerle ilgili hem Alevilerle ilgili iki videosunu da seyrettim. Kendisini kutluyorum. Gerçekten Türkiye'nin gerçeklerine parmak basan bir noktada olduğunu gördüm. Keşke daha önce bunlar olsaydı, daha önce bu meseleleri tartışmaya açsaydık. Toplumun bu sorunlar üzerinde, Kürt meselesi, Alevi meselesi üzerinde tartışabilecek bir zemin yaratılsaydı daha faydalı olurdu ama sonuç olarak kutluyorum kendisini. Gerçekten çok güzel ifade ederek iki meseleye de parmak bastı. Umut ediyorum ki bugün ortaya koyduğu tavrı yarın iktidara geldiklerinde de sürdürür.
İKİNCİ YÜZYILCumhuriyetin ikinci yüzyılında Türkiye değişmek zorunda. Türkiye'nin bugün yürüttüğü siyasetin, normların kökten değişmesi lazım. Farklılıkları zenginlik gören bir anlayışın olması lazım. Bütün bunları gündeme taşıyarak ve toplumu da yavaş yavaş dönüştürerek bu sorunların çözümüne katkı sunulabilir. Elbette bir günde olacak işler değil. Çünkü toplumu da değiştirmek, geliştirmek lazım. Eğer toplumu değiştiremezseniz, dönüştüremezseniz pek çok sorunu çözemezsiniz. Özellikle Kürt sorunu gibi bir sorunu. Ama tabii ki bu sorunun bu noktaya gelmesinde siyasetçilerin büyük rolü var.
UMUTSUZLUK BAŞLARKılıçdaroğlu'na hem saldırıyı, hem Kürt meselesini, Kürtlerle ilgili durumu gündeme getirmesini, hem de Alevi konusunu... Medyada çok büyük bir yankı buldu, çok büyük bir izleyici buldu. Şimdi bütün bunlardan sonra eğer bir kararlılık gösteremezse inanın ki toplumda yeniden bir umutsuzluk başlar. Sözler yerine gelmezse, iktidara gelseler bile bunun çok uzun ömürlü olacağını sanmıyorum. Bunu da açıkça ifade etmek istiyorum. Yani beklentiler büyüdü. Yapılan açıklamalardan sonra toplumun, Kürtlerin, demokratların, aydınların, Alevilerin beklentileri daha da büyüdü. İşte bütün bunlara yanıt verecek bir tutumun, bir davranışın içinde olmaları bence önemlidir ve bu konuda kararlılık da önemlidir diye düşünüyorum.
BANA GÖRE YANLIŞ KARARDI(TİP'in ayrı liste kararı) Onların kararlarına saygı gösteriyorum ama bana göre yanlış bir karardı. Aynı ittifak içinde olsaydık daha güçlü olurduk, daha güzel mesajlar verirdik. Yan yana durmanın önemi bu dönemde daha da ihtiyaç duyulan bir durum. Yan yana duruyoruz tabii yine ittifak içinde. Ama korkarım ki burada farklı listeler birçok sandalye kaybetmemize neden olabilir. Bundan dolayı da bir kırgınlık ortaya çıkabilir diye düşünüyorum. Tek liste olsaydık daha mutlu olurduk. Bütün seçmenlerimiz de daha güçlü bir şekilde ortak bir iradeyi ortaya koyup çalışmaları sürdürürdü ama sonuç olarak farklı bir parti, değer verdiğimiz dostlarımız ama keşke aynı ittifak içinde olsaydık.
HÜDA-PAR AKP'YE OY KAYBETTİRECEKHüda -Par sabıkalı olan bir grubun yarattığı bir siyasi parti ve bunu anlatmaya gerek yok, hepimiz biliyoruz. Hizbullah'ın bu bölgede insanları nasıl katlettiğini hepimiz biliyoruz, hatırlıyoruz. Sonuçta onun kökeninden gelen bir siyasi parti. Hizbullah'ın geçmişte Batman'da, Diyarbakır'da bazı yerlerde devlet içindeki kimi gruplar tarafından desteklendiğini, oralarda eğitim gördüğünü de biz zaman zaman gündeme getirdik, söyledik o dönemde. Bugün de değişen bir şey yok. Yani siz bir gelenekten geliyorsanız onu sürdürürsünüz. Belki biraz makyaj yaparsınız ama sonuçta belli bir tabandan geliyor ve belli bir kitlenin yarattığı bir parti. Ben, hele hele bu son dönemde, AKP'nin böyle bir grupla ittifak içinde olmasının, listelerine almasının AKP'ye de kaybettireceğini düşünüyorum.