Sokak köpeklerinin öldürülmesini de öngören 17 maddelik kanun teklifi, hayvan hakları savunucuları ve muhalefetin tepkisine karşın TBMM Genel Kurulu'nda AK Parti ve MHP oylarıyla kabul edilip, yürürlüğe girmişti.
Teklifin yasalaşmasının ardından Niğde, Ankara'nın Altındağ ilçesi ve Edirne'nin Uzunköprü ilçelerinden sokak köpeklerinin topluca öldürüldüğü, cesetlerinin çuvallara konulduğu görüntüler gelmeye başladı.
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, bugünkü yazısında bu vahşetin sorumlusu olarak 'katliam' eleştirisi yapan ve yasaya karşı çıkan hayvanseverleri gösterdi.
Hakan'a göre hayvanseverler 'kullandıkları dille köpeklerin hayatını tehlikeye atıyor ve yarattıkları iklimle köpek katliamcılarının harekete geçmelerine neden oluyorlar.'
Hakan'ın yazısının ilgili kısmı şöyle:
*En aklı başında muhaliflere bakıyoruz: Sanki çıkan yasa bütün köpeklerin katledilmesini öngörüyormuş gibi... "Bu bir katliam yasasıdır. Hayvan katliamına onay verildi. Hayvanları katletmek serbest hale geldi" falan diyorlar. Yasada böyle bir şey var mı? Yok. "Bütün köpekler öldürülmelidir" mi diyor yasa? Demiyor. Köpek katletmek serbest hale mi geldi? Hayır, gelmedi. Köpekler toplanıp katledilecek mi? Hayır, böyle bir şey olmayacak.
*Peki niye tartışmalı yasayı gerekçe göstererek sürekli bu gerçek dışı yaklaşıma sarılıyorlar? Niye çıkan yasanın tartışmalı kısımlarını doğru dürüst tartışmak yerine 'katliam da katliam' diye tutturuyorlar? Köpekleri pek sevdikleri için mi? Köpekleri kardeş olarak gördükleri için mi? Köpekleri korumak için mi? Eğer amaçları köpekler olsaydı, bunu yapmazlardı. Çünkü "Köpekleri katletmek serbest hale geldi" dediklerinde toplumdaki köpek düşmanı canilerin cüretlerini arttırdıklarını fark ederlerdi.
*Bunların dertleri köpekleri korumak değil. Bunların dertleri hükümete vuracak, hükümete çakacak malzeme üretmek. Yani muhaliflik yapmak. Köpekler, bunun sadece malzemesi. Kullandıkları dille köpeklerin hayatını tehlikeye atıyorlar, yarattıkları iklimle köpek katliamcılarının harekete geçmelerine neden oluyorlar. Muhalifliklerini az ötede yapsalar, böyle bir iklimin oluşması kolay kolay mümkün olmaz. Bunu görmüyorlar. Ya da görüyorlar da umurlarında olmuyor. Köpeklere karşı sergilenen çok büyük bir sorumsuzluktur bu. Çünkü en azılı köpek düşmanları bile, çok istemelerine rağmen şu ana kadar köpeklerin katledilmesine olanak sağlayan bir ortamı yaratamadılar.