Adaylık, seçim, yeni kabine ve müstakbel idare…

Abone Ol
Kılıçdaroğlu’nun otomobilde ÖTV’yi kaldıracağına dair açıklaması önceki mutfak açıklamalarından farklı. Diğer açıklamalardaki şikayet, eleştiri temasının önüne artık bir “aday”ın vaatleri geçmiş durumda.

Loading...

Kemal Kılıçdaroğlu’nun artık alışılan ve beklenen “mutfak” videolarının sonuncusu 25 Temmuz akşamı saat 22’de yayınlandı.[1]Bizler iktidara gelinceye kadar araba alımını öteleyin. Araba almayın. Geldiğimizde halkımızın en çok rağbet gösterdiği araç segmentlerinde, ÖTV’yi çizeceğiz. ÖTV’yi de lüks araç alanlara uygulayacağız. Onlar da güzel güzel ödeyecekler vergilerini, ülkelerine. Otomotiv sektörü de bana darılmasın. Onlar da biraz sabretsinler. ÖTV problemini çözdüğümüzde, kayıplarını çok hızlı telafi ederler. Zaten, böyle devam ederse onlar da biliyorlar ki onlar için de yolun sonu göründü. Bu yüzden hep birlikte biraz sabır. Sonrası hepimiz için aydınlıktır.” ifadelerinin yer aldığı açıklama diğer “mutfak” açıklamalarında içeriği ile ayrıştı.[2] Diğer açıklamalardaki şikayet, eleştiri temasının önüne bu açıklamada artık bir “aday”ın vaatleri geçmiş durumda. Kılıçdaroğlu’nun diğer açıklamalarının tersine çok kolay anlaşılacak, anlatılacak halkın, sıradan insanın diline kolayca düşecek bir açıklamaydı. Muhtemelen her kahvede, her köyde, her kasabada tekrar edilecek tartışılacak yapılabilirliği sorgulanacak ve çokça tartışılacak şeyler söylemiş oldu Ana Muhalefet partisi lideri. ADAY 2023 seçimlerinin yaklaştığı günlerde, muhalefetin adayı kim olsun konusu tartışılıyor. 2023 seçiminin sonucu tahmin edilmeye çalışılıyor. 2023 sonrası hangi sistem kurulmalı konusu hakkında fikirler ortada dolaşıyor. Yine 2023 kabinesinin kimlerden oluşacağı konuşuluyor. Tüm bu tartışmalarda bazı eksikler ise ortada duruyor. Örneğin,  “siyasi fikir piyasasında para etmese de odaklanmamız gereken soru “nasıl” oluyor. “Nasıl seçim kazanılır?” sorusu da önemli, seçimi kazanamazsanız siyasa da uygulayamazsınız; ancak bu soru gittikçe “kiminle seçim kazanılır?” sorusuyla iç içe geçiyor ki; verili şartlar altında bu tartışma daha heyecan verici.[3] 2023 seçimlerinin 2023’te bitmeyeceğini biraz düşününce fark etmek aslında zor değil. 2019 İstanbul belediye seçimleri dahi 3 ay sürdü. 2023 seçimlerinin belediye seçiminden daha kısa sürmesi için bir sebep yok. Yine muhalifler arasında yaygın olan mevcut iktidarın 2023 sonrasında dağılacağı beklentisi de fazla iyimser. Emre Erdoğan’ın tabiri ile “Uzun 2023”ün tarihini bugünden yazmaya başlamak gerek. 2019’da iktidarın aldığı büyük yerel seçim yenilgileri ile başlayan sürecin bir seçim gününde, 24 saatte biteceğini düşünmek Türkiye’yi tanıyan birisinin yapmaması gereken bir safdilliktir. İKTİDAR DEĞİŞİMİ Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 20 senede kurduğu bürokrasi, yargı, medya ve sermaye düzeni, 20 senelik derinleşmiş uluslararası bağlar 20 saatte yok olmayacaktır. Bu yapıların dönüşümün nasıl olacağını düşünmemiz gerekecek. Öfke ile değil akılla, heyecanla değil sabırla ama kararlı bir idareye ihtiyacımız olacak. Uzun vadeli kurumsal hedefleri olan ama halk desteğini de asla kaybetmemeye yönelik, çok yönlü ve olabildiğince kapsayıcı bir kabineye, idareye Türkiye’nin ihtiyacı olacak. Güçlendirilmiş Parlamenter sistemin ötesinde günlük pragmatik kararlara, çözümlere gerek duyulacak. Acelecilik ile her sahada çatışmadan kaçınacak ama hedeflerini bilen bir idareye ihtiyaç duyulacak. Yeni kurulacak hükümeti bürokrasinin, sermayenin, yargının ve dış dünyanın sürekli test edeceğini tahmin etmek de zor olmasa gerek.
Kesin olan bir şey var. Bu hikaye seçim gecesi bitmeyecek. Bu hikayenin ardından yeni normlara, yüksek ideallere, ulaşılacak hedeflere ihtiyaç duyacak Türkiye.
Bütün bu nedenlerden dolayı seçilecek adayın geçmiş yönetime eleştirilerinin yanında umut veren ve yapılabilir vaatleri olması da şarttır. Ancak bunlar da gelecek saldırılar karşısında yeterli gelmeyecektir. 20 senelik iktidar ile hesaplaşma söylemleri muhalif kamuoyunda ilgi çekmektedir ancak bu tepkileri yapıcı ve faydalı noktalara, sahalara kanalize edecek beceri gelecek iktidar için elzemdir. Gelecek iktidar tepkisel değil kurucu olmalı ve bu kuruculuk, neticede tepkileri doğuran 20 yıllık iktidarın yarattığı sorunları çözmelidir. Bu süreçte Cumhurbaşkanlığı sistemindeki Cumhurbaşkanın yetkileri sonuna kadar kullanılmalıdır. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilene kadar güçlendirilmiş Cumhurbaşkanlığı kabinesi, güçlendirilmiş Cumhurbaşkanı Yardımcısı gibi pragmatik nüanslara mevcut sistem yumuşatılabilir. SONUÇ Büyük bir hikaye yazacak Türkiye. Her noktası planlı, her şeyi hesaplı da olamayacak bu hikayenin. Çok kişi fedakârlıklar yapacak. Kimilerine görevler düşecek, çokları kenardan izleyecek. Ancak ne olursa olsun kesin olan bir şey var. Bu hikaye seçim gecesi bitmeyecek. Bu hikayenin ardından yeni normlara, yüksek ideallere, ulaşılacak hedeflere ihtiyaç duyacak Türkiye. Bu yolu muhalefet sadece Erdoğan iktidarını sonlandırmak amacıyla birlikte yürüyemeyecektir. Ötesine kurucu bir iradeye ve kurucu bir hikayeye muhalefet  ihtiyaç duyacaktır. Cumhurbaşkanı adayı kim olursa olsun ismi üzerinde tartışmalar sürecektir. Ancak müstakbel adayın kendisi bu süreçte uygulayacağı politika ile üzerinde uygulanan baskıdan enerji, güç devşirme şansına dahi sahip olacaktır. Çözüm daima siyasetin içinden çıkacaktır. --- [1] https://www.politikyol.com/kilicdaroglu-bu-aksam-22-00de-twitterda-bulusalim/ [2]  https://www.politikyol.com/chp-lideri-kilicdaroglu-birkac-ay-arac-almayin/ [3] https://www.politikyol.com/uzun-2023e-hazirlanirken/