Abidin Dino olmak
Hayatın pek çok farklı alanında sınanmış, kendisini gerçekleştirmek için sürekli mücadele etmiş, bazen kazanmış, bazen yenilmiş bir figürdür. Onun soyutlamaları, her daim kendi yaşamının çalkantılarıyla ilgilidir.
Abidin Dino için resim, zihnin dışarıyla bağlantısını keserek ürettiği bir içe bakışa sığmaz; “iç”in dışarıyla aralıksız sentezinden doğar. Dışarının zamanı, coğrafyası, sosyolojik durumu ressamın yaşamını etkidiği gibi resmini de değiştirir. Bu resim, arı bir soyutlamaya dayanan entelektüel bir faaliyet değil, ressamın içerisine bırakıldığı varoluşun, kendi varlığıyla sürtüşme izleridir.
Dino’nun varoluşla sürtüşmesinde, yaşamındaki radikal değişimlerin ürettiği kontrastlar, çelişkiler, uçlar arası savrulmalar, hastalıklar; resim dilini ve kullandığı malzemeleri, en az kendisini Batı’da yaşayan bir Doğulu sanatçı olarak duyumsaması kadar etkiler.
Dino, yağlıboyayla, guvaşla, akrilikle de resim yapar ancak, kendisini en çok kağıt üzerine mürekkeple çizerken ya da Osmanlı nakkaşlarının kullandıkları bitki kökenli suluboyayla boyarken rahat hisseder. Yağlıboya ile tuval boyayan Batı resmine karşı, kağıda mürekkeple çizen Osmanlı ve Japon resimlerini örnek alır, Batı’nın katman katman sürülen yağlıboya çalışmalarına, bir kalemde çizilen mürekkep lekeleriyle yanıt verir.
Osmanlı hat sanatının izinde, hattatlara özgü bir kuş tüyü ile elini hiç kaldırmadan uzun ince çizgilerle ürettiği resimleriyle, Doğu resminin idealist anonimliği ile Batı resminin realist tikelliği arasında kendisine özgü bir figüratif biçem geliştirir. Desenin renge üstün geldiği bu figüratif çizimlerde illüstratör yanı öne çıkar.
Fakat Dino yalnızca kağıtların ya da tuvallerin üzerindeki çizgilerle, lekelerle, boyalarla oluşturulmuş bir düş dünyasının soyutlaması değildir. Abidin Dino, kanlı canlı, etten kemikten bir insandır. Yaşamın içerisine bırakılmış ve hayatın pek çok farklı alanında sınanmış, kendisini gerçekleştirmek için sürekli mücadele etmiş, bazen kazanmış, bazen yenilmiş bir figürdür. Onun soyutlamaları, her daim kendi yaşamının çalkantılarıyla ilgilidir.
Refah, aristokrat soy, yatlar, arabalar, dadılar, Cenevre, Paris kadar, yoksul mahalleler, kentler, sürgünler, esrarkeşler, hapis, ameliyatlar, sosyalist idealler, dünya savaşları… Abidin Dino, aşırı uçlar arasında bir sarkaç.