Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kallas, dün yapılan AB Dış İlişkiler Konseyi toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi.
Avrupa’nın Kiev’in en büyük destekçisi olduğunu belirten Kallas, “Toplamda 134 milyar Avro'nun üzerinde yardımda bulunduk ancak Ukrayna'nın daha fazlasına ihtiyacı olduğu açık. Cephe hattı batıya doğru ilerliyor ancak doğuya doğru ilerlemesi gerekiyor” dedi. Kallas, Bakanların Rusya’ya yönelik yaptırımların genişletilmesi konusunda mutabık kalmalarından duyduğu memnuniyeti ifade ederek, “Bu, Putin'i savaşını finanse edecek gelirlerden mahrum bırakmaya devam edecektir” diye konuştu.
Orta Doğu’daki gelişmelerin gündemin en üst sıralarında yer aldığını bildiren Kallas, “Suriye’ye yönelik yaptırımların hafifletilmesine yönelik siyasi anlaşmaya vardık. Bu Suriye ekonomisine ivme kazandırabilir ve ülkenin yeniden ayağa kalkmasına yardımcı olabilir. Hızlı hareket etmeyi hedeflerken, durumun daha da kötüleşmesi halinde rotayı tersine çevirmeye de hazırız. Buna paralel olarak insani yardım ve toparlanma çabalarını da arttıracağız” ifadelerini kullandı.
'Ateşkes kırılgan olmakla birlikte devam ediyor'
İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkes anlaşması kapsamında yapılan esirlerin serbest bırakılmasına ilişkin konuşan Kallas, “Filistinliler Gazze'nin kuzeyine geri dönüyor. Ateşkes kırılgan olmakla birlikte devam ediyor. Sınır kontrollerini denetlemek üzere Refah’a sivil misyonumuzu yeniden konuşlandırmak da dâhil olmak üzere ateşkesin uygulanmasını destekliyoruz. Sınır kapısının yeniden açılması yaralıların tedavi için Gazze dışına nakledilmesine olanak sağlayacaktır” diye konuştu.
Lübnan Silahlı Kuvvetleri'ne desteğin 60 milyon Euro’ya çıkarıldığını belirten Kallas, “Bu yıl içerisinde bir AB-Lübnan Ortaklık Konseyi kurulması için durumun olgunlaştığı konusunda mutabık kaldık” dedi.
Toplantıda İran’ın uluslararası barışa yönelik tehditlerini ele aldıklarını kaydeden Yüksek Temsilci Kallas, üye devletlerin Tahran’ın siyasi baskı amacıyla yabancı uyrukluları alıkoyma uygulamasına son vermesi gerektiğini ifade ettiklerini aktardı. Kallas ayrıca, "Ancak çok yakın bir gelecekte İran ve AB-İran politikasını daha derin tartışacağız" diye konuştu.
'ABD en yakın müttefikimiz'
AB’nin ABD ile ilişkilerinin de görüşüldüğünü söyleyen Kallas, “Yeni yönetimin politikalarının AB üzerinde önemli etkileri olacaktır. ABD daha transaksiyonel bir yaklaşıma kayarken, Avrupa’nın safları sıklaştırması gerekiyor. Birlik olduğumuz sürece daha güçlü oluruz. Bu herkesin paylaştığı bir görüştü. Avrupa jeopolitik bir ortaktır. ABD en yakın müttefikimiz. Düşmanlarımız çok yakın iş birliği içinde, biz de öyle yapmalıyız. Avrupa ve Kuzey Amerika birlikte daha güçlü ve daha güvenlidir” şeklinde konuştu.
'Silahlarla ve silah ticaretiyle ilgili hiçbir yaptırımı kaldırmıyoruz'
Kallas, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kallas, Suriye’ye yönelik yaptırımlarla ilgili soru üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:
* Suriye'ye yönelik çok sayıda yaptırımımız var. Yaptırımları gruplandırarak, ülkenin erken dönemdeki yapılanmasını en çok engelleyen yaptırımlarla başlamak ve buradan hareket etmek üzere adım adım bir yaklaşım için bu yol haritasını oluşturduk. Elbette silahlarla ve silah ticaretiyle ilgili hiçbir yaptırımı kaldırmıyoruz. Radikalleşme konusunda hâlâ endişelerimiz var. Dolayısıyla şu anda siyasi bir kararımız var, yol haritamız var, adım adım ilerleyen bir yaklaşımımız var, öyle ki doğru yönde bazı adımlar atıldığını görürsek bir sonraki yaptırımları hafifletmeye de hazırız. Bu siyasi bir mutabakattır. Çözülmesi gereken teknik meseleler de var, ancak siyasi irade mevcut olduğu için bu meselelerin haftalar içerisinde çözüleceğini umuyorum.
'İstikrar ve barışın sağlanması iki devletli çözümü gerektiriyor'
ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’deki Filistinlilerin Sina ve Ürdün’e gönderilmesi konusundaki açıklaması sorulan Kallas, "Filistin halkı çok acı çekti ve hem İsrailliler hem de Filistinliler barışı hak ediyor. Şu anda yürürlükte olan bir ateşkes var ancak barışın kalıcı olması ve bölgede istikrar ve barışın sağlanması için bir sonraki adımların da atılması gerekiyor. Bizim bakış açımıza göre bu da iki devletli çözümü ve iki devletin daha eşit bir zeminde olmasını gerektiriyor. İşte bu nedenle AB de Filistin Yönetimi’ni desteklemekte, insani yardımları, Gazze'yi, UNRWA'yı desteklemekte ve böylece oradaki ihtiyaç sahiplerine tüm hizmetlerin sunulmasını sağlamaktadır. Bizim yaklaşımımız budur” ifadelerini kullandı.
