6’lı demokratik masadan beklenen somut adımlar
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemin tek bir isim ya da adaya optime bir düzen üzerine inşa edilmemiş olması, karşı olunan sisteme kıyasla en önemli farkı oluşturmaktadır.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ilkesi çerçevesinde yan yana gelen CHP, İYİ Parti, SP, DP ve DEVA, 28 Şubat tarihinde yayınladıkları ilk manifestonun ardından geride bıraktığımız haftanın başında DEVA Partisi’nin ev sahipliğinde yeniden bir araya geldi. Muhalefete yeni bir dinamizm kazandıran bu konsorsiyumun, yeni seçim kanunu değişikliği tartışmaları karşısında nasıl bir mevzide konuşlanacağı merak konusuydu. İttifak oylarının ittifak partilerine yaramadığı, oy oranı bazında daha küçük partilerin pasifize edildiği ve millet ittifakının aleyhine bir tablo resmedeceği iddiaları karşısında 6 parti, ‘’Yarının Türkiye’sini’ inşa etmek adına ortak bir açıklama daha yayınladı.
Seçim kanunundaki yeni değişikliği siyasi bir mühendislik olarak yorumlayan 6’lı parti bildirgesinde demokratik ilkelere dayanan birlikteliklerinin milli iradenin parlamentoya tam olarak yansıyacağı ana kadar devam edeceğini açıklarken, seçim güvenliğinin sağlanması amacıyla bir çalışma grubu oluşturduklarını belirtti. 6’lı demokratik masada, bir araya gelen siyasi parti genel başkanları, aynı toplantıda ülkedeki ekonomik krizi de masaya yatırdıklarını belirtirken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirmiş olduğu keyfe keder ve akıldan uzak uygulamalar sebebiyle hayat pahalılığı, işsizlik ve yoksulluğun da artığını ifade etti.
Bu konuların dışında, toplantıda Rusya-Ukrayna Savaşı’nın da gündeme geldiği açıklanırken Rusya Federasyonu’nun uluslararası hukuku ihlal ederek Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne saldırmasıyla bölgedeki istikrar ve barış ortamının tehdit altına girdiği belirtilmiş ve ittifaka göre bu kriz, dış politikada, reel siyaset zemininde akılcı ve tutarlı bir yol izlenmesi gerektiğini hatırlatmıştır.
Bir araya geldiği günden beri hatta öncesinde nasıl bir masada oturulacağının dahi tartışma konusu olduğu 6’lı demokratik bileşenin, seçim kanunu değişikliğine karşı Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçişteki yol haritasını oluşturmak amacıyla bir çalışma grubunun oluşturulduğu haberi, ittifakın elle tutulur manada daha derinleşeceğine bir işaret olarak yorumlanabilir. Bugüne kadar Cumhur İttifakı cenahının muhalefeti, somutsuzluğa dair tenkit etmesine karşı çalışma gruplarını atacakları somut adımlar, gri alandaki seçmenin de soru işaretlerini giderecek bir motivasyonu geliştirebilir.
Ancak iktidar cenahının muhalefete dair yönelttiği “adayınız yok’’ eleştirileri bu somut adımların dışındaki bir alanı kapsamaktadır. Her ne kadar kasten bir tahrik alanı oluşturulmak istense de Millet İttifakı’nın kurmaya çalıştığı kompozisyonun ana teması, Cumhurbaşkanı adayı üzerine değil işlemeyen bir hükümet sisteminin düzeltilmesine odaklanmıştır.
6’lı demokratik masanın temel amacı, ülkeyi düze çıkartacak sistemin paradigmaları üzerine kurulmalıdır. Zira Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemin tek bir isim ya da adaya optime bir düzen üzerine inşa edilmemiş olması, karşı olunan sisteme kıyasla en önemli farkı oluşturmaktadır.
Aksi takdirde aday motivasyonlu yürütülmeye çalışılan bir siyasi yol haritası, ittifakın temellerinden sarsılarak asıl hedeften sapılmasına neden oluşturabilir. Sistemin kendi içerisinde oluşturacağı handikap ihtimallerinin hepsi göz önünde bulundurularak ‘’Cumhurbaşkanının seçimi’’ gibi konulardaki muallaklığın ortadan kaldırılması gerekmektedir. 6 partinin beraber çıkmış olduğu demokrasi patikasının yol üzerindeki engellerinin çoğalacağı aşikâr bir durum gibi görünüyor. Bu sebeple iktidarın anketlerdeki eriyen oy oranlarının, muhalefet üzerinde yaratacağı rehavet ortamı bile bunların başında gelmektedir.
Dolayısıyla 6’lı demokratik masanın oluşturmuş olduğu sinerji, yol haritasının belirlenmesi ve seçim güvenliği çalışma gruplarının aktivitasyonu ile ivme kazanırken kafası karışık kararsız seçmenin zihnindeki bulutların da dağılması ve belki de yapılacak olan anketlerin yeni sürprizler doğurmasını sağlayacaktır.