Loading...
ÜLKELER | 2022 | 2022 MİL.PAYI % | 2021 | 2021 MİL.PAYI % | 2020 | 2020 MİL.PAYI % |
Almanya | 2 030 548 | 12,41 | 516 404 | 9,02 | 420 360 | 9,33 |
Rusya Fed. | 1 455 912 | 8,90 | 746 724 | 13,04 | 322 058 | 7,14 |
İngiltere (B.Krallık) | 1 264 275 | 7,73 | 49 299 | 0,86 | 129 663 | 2,88 |
Bulgaristan | 1 188 562 | 7,26 | 332 257 | 5,80 | 421 416 | 9,35 |
İran | 1 050 588 | 6,42 | 318 333 | 5,56 | 225 858 | 5,01 |
DİĞER | 9 375 195 | 57,29 | 3 764 634 | 65,73 | 2 988 124 | 66,29 |
GENEL TOPLAM | 16 365 080 | 100,00 | 5 727 651 | 100,00 | 4 507 479 | 100,00 |
En basit anlamda hali hazırda uygulanmakta olan müzik yasağını yabancı turiste açıklayabilecek bir otorite yetkilisi bulabilir misiniz koca ülkede?Dünya Turizm Örgütü rakamlarına göre, dünya genelinde pandemi öncesi dönemde (2019 yılı) seyahat başına ortalama turizm harcaması 1.000-USD seviyesinde bulunurken, 2021 yılına gelindiğinde 1.400-USD’ye çıkmıştır. Ülke turizminde kişi başına düşen ortalama harcama miktarlarına baktığımızda ise, cari yılda bir önceki yılın ilk altı ayına göre 53-USD ‘lık azalış göze çarpıyor. Yıllar itibariyle kişi başına düşen turizm gelirimizin 800-USD bandını aşamamasının sektör ve otoritece ciddi anlamda irdelenmesi gerekiyor kanaatimce. Aslına bakılırsa tam da bu konudaki yeknesaklığı sağlamak üzere, 2019 yılında 7183 sayılı kanun ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) kuruldu. TGA’nın ana faaliyet konuları arasında yer alan “Türkiye’nin turizm hedeflerine ulaşmasına ve turizm olanaklarının dünyada tanıtılmasına ve pazarlanmasına ilişkin strateji geliştirir ve tanıtım faaliyetlerini yürütür.” maddesi yer almakta, ülke imajının ve tanıtımının bu ajans tarafından organize edilmesi amaçlanmış idi. Ve ayrıca faaliyet konuları arasında yer alan hususların gerçekleştirilmesi amacıyla, konaklama tesisleri ile belgeli yeme-içme tesisleri, deniz turizm tesisleri, seyahat acenteleri ve havayolu şirketlerinden yasada belirlenen nispetlerde, toplam hasılatları üzerinden Turizm Payı alınmaya başlanmış idi. (Konaklama tesisleri için hasılatları üzerinden tahsil edilen Binde 7,5 oranındaki verginin oldukça yüksek olduğunu da belirtmekte fayda görüyorum.) Bu denli yüksek bir bütçe ve yetki ile oluşturulan ajansın kurulduğu günden bu yana ülke turizminin yaşadığı sorunlar karşısında neler yaptığı büyük bir soru işareti olarak duruyor. Turizmcilerden aktarılan ciddi bütçeye karşın TGA’nın başarısızlığına ilişkin TÜRSAB Başkanı’nın son açıklamaları da ayrıca dikkate alınmalıdır.
İnsan hakları sorunları, emniyetsiz/güvensiz ya da baskıcı ortam, sınırlı özgürlükler ile hukuksuz tutuklamalar ve kadına şiddet konularının dış dünyadaki yansımaları seyahat edecek insanların zihinlerinde bir algı oluşturuyordur muhakkak.Dış turizm ve yabancı turist portföyümüz açısından sektörce Avrupa ülkelerinden gelen turist sayısı rekoru 2014 yılında kırılmıştı. O yıl bu bölgeden Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı 16,4 milyona ulaştı ve ilerleyen yıllarda bu sayı 10 milyonun altına kadar geriledi. TL ‘deki aşırı değer kayıplarına ve tabiri yerinde ise Türkiye’nin ucuz tatil bölgesi ilan edilmesine karşın bu bölgeden turist çekemememizin başka siyasi sebepleri olsa gerek. 2014 yılından bugüne OECD üyesi Avrupa ülkelerinden gelen turistlerin yerini Körfez Ülkeleri ve Batı Asya vatandaşlarının almasının nedenleri olmalı. Elbette 2014 yılında Rusya ile yaşanan uçak krizi ve sonrasında darbe girişimi ile pandemi döneminin belirli düzeyde etkisi yadsınamaz bir gerçek olsa da Türkiye’nin İmajı denilen olgunun batı toplumunda bu derece olumsuz olması da sorgulanmalıdır. İnsan hakları sorunları, emniyetsiz/güvensiz ya da baskıcı ortam, sınırlı özgürlükler ile hukuksuz tutuklamalar ve kadına şiddet konularının dış dünyadaki yansımaları seyahat edecek insanların zihinlerinde bir algı oluşturuyordur muhakkak. Hepsini bir kenara bırakalım, en basit anlamda hali hazırda uygulanmakta olan müzik yasağını yabancı turiste açıklayabilecek bir otorite yetkilisi bulabilir misiniz koca ülkede? Toplumun tamamının yaşam tarzına doğrudan müdahale içeren, sosyal hayatı hedef alan baskıcı yönetim anlayışı ve doğrudan Çan Kulesi’nden üretilen kindar politikaların dışarıda bir yansımasının olmaması beklenebilir mi?