Pazar Politik Gündem

20 Temmuz OHAL’inden bugüne KHK’lılar

Abone Ol
12 Eylül cuntasının bile üç yıl sürdürebildiği faşizmin açık icrasını, 20 Temmuz darbesi altı yıldır varlığını pekiştirerek devam etmektedir.

Loading...

Dünya darbeler tarihine nasıl darbe yapılmazın örneği olarak geçecek bir "darbe girişimi" sonrası biz çalışanların sadece yaşamları değil, ülkenin de rejimi değişmiştir. 12 Eylül cuntasının bile üç yıl sürdürebildiği faşizmin açık icrasını, 20 Temmuz darbesi altı yıldır varlığını pekiştirerek devam etmektedir. Darbenin ilk altı ayında kapatılan, el konulan kurum çalışanları da dahil olmak üzere yüzbinlerce insan bir anda işlerini tüm birikimlerini, geleceklerini kaybettiler. Darbenin olacağını tespit edemeyenler altı ay gibi kısa bir sürede yüzbinlerce insanın "terörist" olduğunu tespit edebilme kabiliyetine kavuşması aklın alabileceği bir durum değil elbette. Gezi isyanı AKP'nin iktidar bloğunu çatlatan önemli bir kırılmadır. AKP'nin Gezi’ye olan bitmez tükenmez kini buradan geliyor. Gezi sonrası Davutoğlu hükümetinin 2016/1 Başbakanlık Genelgesiyle, "Kamuda çalışan, terör örgütleriyle irtibatlı kişilerin tespiti" başlatılan ve tüm kurumları kapsayan bir hazırlığı görüyoruz. 20 Temmuz darbesi sonrası ortaya çıkan listelerdeki rütbe, unvan, görev yeri gibi uyumsuzluklar bunu çok açık bir şekilde göstermektedir. yani tasfiye listeleri "darbe" olmadan hazırlanmaya başlamış. Sistem, KHK'lerle atacaklarını, tespit ettiği üç "örgüte" pay etmiş, hangisinden olduğumuza kendisi karar vermiş, bizlerinde öyle olmadığımızı ispat etmemizi istemiştir. "Sanıkların idamına, delillerin bilahare toplanmasına karar verilmiştir" Bu dönem biz KHK'lıların yaşadıklarımızı en iyi şekilde anlatan cümledir. Darbeye katıldığı söylenenlerin sayısı bin kişiyi bulmazken, 2 milyonun üzerinde terör soruşturması, 100 bin tutuklama ki bunların 17 bini kadın, 300 bin kişi gözaltına alınmış, 5728 kurum kapatılmış, aileleriyle birlikte üç milyonun üzerinde insan direkt etkilenmiştir.
KHK'lılar sadece işten atılmanın çok ötesinde, tespit edilmiş, 146 farklı uygulama ve yöntemle yaşamdan koparılarak, canlı canlı gömülmek istenmektedir.
Hitler faşizmi insanları gaz odalarında katlederken, 21. yüzyılda biz KHK'lılar Hitler'in aklına gelmeyecek yöntemlerle soykırım uygulamalarına tabi tutuluyoruz. Kendi ülkemizde bir canlı olarak hayatta kalma olanaklarımız elimizden alınırken, toplumsal bir varlık olan biz insanların aileden başlayarak kendimizi var ettiğimiz alanlarda izolasyon ve tecrite tabi tutuluyoruz. KHK'lılar sadece işten atılmanın çok ötesinde, tespit edilmiş, 146 farklı uygulama ve yöntemle yaşamdan koparılarak, canlı canlı gömülmek istenmektedir. Bu nedenle 1300 arkadaşımız yaşamını yitirmiş,130 arkadaşımız ya da aile üyesi intihar etmiş, 20'si çocuk olmak üzere 43 arkadaşımız Meriç'ten geçerken yaşamını yitirmiştir. Uydurulmuş milatlar ve kriterlerle, noter düzeyine indirgenmiş mahkeme kararlarıyla, cezaevleri onlarca şehrin nüfusunu aşmış durumdadır. Tüm bu uygulamaları detaylı bir biçimde, Sayın Ö.Faruk Gergerlioğlu'nun geçtiğimiz günlerde açıkladığı, OHAL'in Toplumsal Maliyetleri-3 raporunda görmek mümkün.
Bu nedenle 1300 arkadaşımız yaşamını yitirmiş,130 arkadaşımız ya da aile üyesi intihar etmiş, 20'si çocuk olmak üzere 43 arkadaşımız Meriç'ten geçerken yaşamını yitirmiştir.
Faşizmin tüm baskı ve yok etme politikalarına rağmen KHK'lılar olarak teslim olmadık. Gerek sokakta gerek sosyal medyada gerek oluşturduğumuz KHK PLATFORMLARI yoluyla ayakta durmaya ve direnmeye devam ediyoruz. Seçim sürecinin etkisiyle de olsa siyasi partilerin ilgisi artsa da bizlerin taleplerini karşılamaktan çok uzak durumlar. Bizler bu ülkede gerçek bir demokrasi talep ediyoruz. Rejimin dil ve resmi ideolojisiyle çizilen kırmızı çizgileri kabul etmiyoruz. Bizler KHK'ların iptal edilerek tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasını ve "adil bir yargılama" yapılacaksa bunun sonucunda yapılmasını talep ediyoruz. Biz KHK'lılar toplumun farklı kesimlerinden farklı inaç gruplarından farklı ideolojik kökenlerden gelen insanlar olarak bir aradayız. Bu ülkede yaratılan sunni ayrımları ortadan kaldırarak bir arada olunabileceğini tüm topluma gösterdik. Yeni yaşana bilir, gerçek bir demokrasi talebi olanlar KHK'lıları takip etmeye devam etsinler. O ülkeyi birlikte yeniden mutlaka inşa edeceğiz.